Yaşlanma, Form Değişikliği ve Yeni Bir Bakış, Yasemin İşler

Birkaç yıl önceki fotoğraflarıma dönüp baktığımda, kendimi içimde hissettiğim gibi görüyorum. Buradaki fotoğrafı görüyor musunuz? Zayıftım, formdaydım, güçlüydüm. Şimdilerde aynaya baktığımda henüz alışık olmadığım bir yüz ve vücut görüyorum. Sadece yaşım değil, sağlık koşulları da çok sevdiğim ve şükran duyduğum değerli bedenimi şekil değiştirecek şekilde şekillendirdi.

Form, doğası gereği değişmek ve değişmek içindir. Kabullenmek rahatlık verir ve sevginin ve varlığın saflığına davet eder. Direnmek, benlikte ve toplumda gerilim yaratır.

Ayna, kişi de dahil olmak üzere biçimi yorumsuz, yargılamadan gösterir. Bana, sana ve herhangi birine, yerlere, nesnelere tam olarak nasıl olduğumuzu gösteriyor.

Kendi kendini yargılama ya da başkalarını, çoğunlukla da kadınların yargılaması nereden geliyor?

Toplumlar, dünyanın neresinde olursa olsun, bir insanın, genellikle bir kadının nasıl görünmesi gerektiğini tanımlar. Her birinizin görünüşünüze nasıl baktığınızı ve arkadaşlarınızı, ailenizi, sokaktaki yabancıları ve TV çalışanlarını görünüşlerine göre nasıl yargıladığınızı bir düşünün.

Doğaya karşı direnen bu yargılayıcı zihnin yumuşayıp gevşemesine izin verildiğinde ne olur? Bakış açımız, hepimizin farklı olduğu ve toplum tarafından görünür kılınmak için aşağı yukarı benzer görünen, fabrikada üretilmiş robotlar olmadığımız fikrine açıldığında ne olur?

Belirli bir şekilde görünmek için harcanan zamanın en azından bir kısmında veya boş yere yargılayıp enerji harcamak yerine gerçek konulara daha sık odaklansak ne olur? Yaşlanma sürecini veya bir hastalığın vücudumuz üzerinde yaratabileceği etkiyi tersine çevirmeye çalışırken kendimize bir ara verebilirsek ne olur? Ya kendimizi olduğumuz gibi kabul, sevgi ve şefkat sunarsak? Ya o zaman kabullenmenin, sevginin ve şefkatin ne kadar güçlü ve iyileştirici olduğunu fark edersek ve bunu başkalarına sunarsak?

Ya kendimizi ve birbirimizi daha fazla kabul etmeye, sevmeye ve her şeyin olduğu şekle karşı daha az direnmeye davet etsek? Peki ya sonuç olarak, irfanlarıyla topluma katkıda bulunmak için kenarda bekleyenler de dahil olmak üzere tüm sesler, herkesin yararına ortaya çıkarsa?

Bunlar atılması kolay adımlar değil. Toplumsal koşullanmanın doğasına aykırı şeyler yapmak için cesaret toplamaya davet ediliyoruz. Ama her birimizin yapması gereken işler olduğunu ve bunu yapmanın faydası olduğunu kalbimiz biliyor. Küçük adımlarla başlayalım. Saman yığınındaki iğneyi hareket ettirmek için bugün ne yapmanız mümkün?

Yasemin İşler


#varlık #kabul #bilinclifarkindalik #bilinçliyaşam #kabullenmek#sevgi #şefkat #yaşçılık #otantiklik #günlükfarkındalık#yaşlanma #hastalık #haftasonusohbeti #haftasonugörüşleri
#yaseminhocaylamindfulness

Instagram ve Facebook’da: @yaseminislerilefarkindalik